Gloss Müzik etiketiyle yayınlanacak albüm, 8 Mayıs’ta tüm dijital satış platformlarında yer alacak.
Bucovina, Disko Partizani ve Disco Boy şarkılarının yanı sıra Fatih Akın’ın yönetmenliğini yaptığı Yaşamın Kıyısında filminin müzikleri ile de Türkiyeli müzikseverlerin hafızasında önemli bir yer edinen Shantel ve Cümbüş Cemaat, “İstanbul” albümünü, “distopik zamanlarda bir ütopya” olarak tanımlıyor. Albüm, Frankfurt ile İstanbul Boğazı arasında ütopik bir alan açıyor ve bu alanda, pop kültürleri arasında yeni bir diyalog girişiminde bulunuluyor.
“Kültürler diyaloğu” kulağa biraz basmakalıp geliyor, değil mi? Ama çok aceleci bir yargıya varmayalım. Aksine, Shantel ile zamanda geçmişe gidelim. 2000’lerin başına… Shantel’in önde gelen bir Avrupalı elektronik, trip-hop ve downbeat yapımcısı olarak kendisini yeniden keşfettiği zamanlara…, Cümbüş Cemaat ile birlikte kaydettiği yeni albümü “İstanbul” ile bir kez daha Türkiyeli seyircilerin karşısında.
O günlerde atalarının evine yaptığı bir yolculuk, eskiden beri Yunan ve Arabesk müziğine duyduğu sevgiyle birleşince onu, farklı müzikal arayışlar içine girmeye cesaretlendirdi. Böylece Bucovina Club doğdu. Çeşitli Güneydoğu Avrupa seslerinin ve ritimlerinin çılgın bir karışımı olan “Bucovina Club”, kulüp geceleri hissini evlere taşıyordu.
“Bucovina Club 2”, müzisyenin bir sonraki adımını ortaya koydu: Orjinal eserler kaydetmek için sanatçılarla stüdyoya gitti; en popüler gruplardan bazıları için remiksler ve yeni şarkılar tasarladı. Bu arada bir arkadaşı, efsanevi klüp Babylon’un imparatoru Ahmet Uluğ’a yazıp Shantel’i İstanbul’a davet etmek isteyip istemeyeceğini sordu. Bu mesajında Shantel’i, “ilginç bir yaklaşımı olan ve İstanbul’a hitap edebilecek, akla gelebilecek tek Alman müzisyen” olarak nitelendiriyordu.
Bir Cevap Yaz